Belli ki bu yüzyılın bir yerinde, insanlığın görüp görebileceği en önemli dönüşümlerden biri yaşanacak. İki yüz bin yıllık insanlık ırkı, birçok işlevini makinelere bırakacak.
Fakat bu noktadan sonrası acaba bir ütopya mı yoksa distopya mı olacak? Elbette bu soru, bir süredir zihnimizi kurcalıyor. Bir zamanlar bilim-kurgu romanlarının ana konularını oluşturan yapay zekâlar bugün birer birer gerçeğe dönüşürken; sorunun daha çok gün yüzüne çıkması çok doğal.
Ve şimdiden, insanlar taraflarını belirlemeye çalışıyorlar. Yapay zekâlar bir tehdit mi yoksa fırsat mı? Geleceğimizi bir kâbusa mı dönüştürecekler, yoksa düşlerimize mi kavuşacağız? Yüzyılın en büyük devrimi, işte burada seçeceğimiz tarafa göre şekillenecek?